Tekrar belirtmek gerekir ki, Almanya’da ARD, ZDF gibi televizyon kanallarının da içinde bulunduğu, devlet radyo ve televizyon kurumları, program şartnamelerine göre, kamuya hizmet etmek ile yükümlüdürler. Bu hizmet, bir ülkedeki toplumun her kesimini kapsamak durumundadır. Bilindiği gibi, bugün Federal Almanya’da sayıları yaklaşık olarak 2,7 milyonu bulan Türkler, Almanya toplumunun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadırlar. Kamusal medya kuruluşları gelirlerinin (GEZ) bir bölümünü de Almanya Türkleri ödemektedirler. Almanya'da artık "misafir işçi" dönemi kapanmıştır. Göç süreciyle ortaya çıkan çokkültürlü toplum gerçeği, Almanya'daki medya dünyasına yansımalıdır. Medya, haber ve programları ile toplumun her kesimine yaşadıkları ülkeye aidiyet hissini verebilmeli ve toplumda hiçbir grubun dışlanmamasına dikkat etmelidir.
2006 yılı Kasım ayında yayınlanan WDR raporu [19], kültürel çeşitliliğin ancak çekici ve sık izlenen program formatlarında (film, dizi, vs.) yer almasının önemine değinmektedir. Bu nedenle Alman medyasında kültürel çeşitlilik konusu haberler, sinema filmleri, diziler ve magazin gibi genele yönelik ve Alman izleyicilerin de ilgisi dahilinde olan yapımlar içinde yer almalıdır. Almanya’daki kültürel çeşitlilik film, dizi, haber, belgesel gibi çeşitli program formatlarında yansıtılmalı ve böylelikle kültürel çeşitlilik medyada anaakım haline gelmelidir.
Medyanın birbirini anlayan ve kabul eden toplumlar oluşabilmesine katkı sağlayacak programlar üretmesi için, detaylı konseptler düşünülmeli ve bu konseptler kültürel çeşitliliğin medyada anaakımlaştırılmasında göz önünde bulundurulmalıdır. Kültürel çeşitliliğin medyada anaakımlaştırılması sürecinde faydalı olabilecek bazı önerilere bu bölümde yer verilmektedir.
[19] Zwischen den Kulturen – Fernsehen, Einstellungen und Integration junger Erwachsener mit türkischer Her-kunft in Nordrhein-Westfalen, 2006
