Sivil Toplum Örgütleri'nin Önemi

Federal Almanya’daki Türk Sivil Toplum örgütlerinin en önemli işlevi baskı grubu ve kamuoyu gücü oluşturarak, ülkedeki devlet ve hükümet politikalarını belirlemek veya etkileyebilmek, Almanya Türkleri’nin toplumsal ve ekonomik sorunlarına dikkat çekerek, bunların çözümü yolunda çaba harcamaktır.

Günümüzde Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) yürütme, yargı ve medyadan sonra en önemli „Güç” odaklarıdırlar. Federal Almanya’da 2 milyon 100 bin dernek bulunması, her 40 kişiye 1 dernek düşüyor olması, bunun en iyi göstergesidir.

Bu sayı içinde yer alan ve sayıları 3-4 bin olarak tahmin edilen Türk derneklerinin bazılarının sadece tabela derneği olarak faaliyet göstermesi, yeterince üyesi olmaması ve etkin olamamaları aynı konuda çok sayıda, ancak etkisiz STÖ’leri ortaya çıkarmaktadır.

Sivil Toplum Örgütlerinin ortak problemlerinin başında kurumsallaşamama ve kaynak sorunu gelmektedir. Finans, insan, bilgi ve iletişim kaynaklarını sağlayamayan, STÖ’ler bir türlü etkin olamamaktadırlar.

Birçok STÖ'de kurumsallaşamama nedeniyle iç demokratik sistem işleyememektedir. Derneklerin yönetimlerinin değişmemesi ebedi başkan sendromu yaratmakta, bu ise derneklere yeterince katılım olmamasına neden olmaktadır. Büyük çoğunluğunun Almanya veya AB fonlarının farkında olmadığı Türk STÖ’leri, bu gibi potansiyel finans kaynaklarını da kullanamamaktadır.

Proje bazında faaliyet göstermek için donanımlı bir merkez, bilgi alt yapısına ve buna uygun kadrolara sahip olmamaları, STÖ’ler için bir handikap olmaya devam etmektedir.

Bu noktada kentsel bazda calışan dernekler, eyalet veya federal düzeydeki örgütlerle işbirliği yapmalıdırlar. Böylelikle eyalet veya feredal düzeyde yapılanan deneyim sahibi örgütler, birikimlerini kentsel örgütlere aktarabilirler.

Özet olarak kaynaklarını etkin kullanan Almanya Türkleri bu ülkede sivil baskı grubu oluşturabilirler.

Şeref Erkayhan
Karlsruhe, 8.5.2006