Özellikle yönetici kadroda göçmen kökenlilere neredeyse hiç rastlanmamaktadır. Bu durum, ya göçmen kökenli insanların program isteklerinin gözardı edilmelerine ya da belirli meselelerin tek yanlı ele alınması riskine yol açmaktadır. Almanya’da der Spiegel veya Süddeutsche Zeitung gibi önde gelen yayın organlarına eleman yetiştiren üç ana gazetecilik okulunda da göçmen kökenli kişiler mumla aranacak kadar azdır.
Medya kuruluşları personel politikalarını gözden geçirmeli ve toplumda varolan kültürel çeşitliliği kurumlar içinde de yansıtacak istihdam politikaları oluşturarak, yetnekli göçmen kökenli kişilere daha fazla fırsat tanımalıdırlar. Yeni istihdam politikaları, Almanya’daki demografik gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, bu veriler ışığında belirlenmelidir. Yönetici kadrolarda da göçmen kökenlilere yer verilmesi önemlidir.Toplumda daha dezavantajlı durumda olan grupların Alman medyasında temsili için, çerçeve ilkeler geliştirmek amacıyla çalışmalar yapılmalı, elde edilen bulgular seminer ve toplantılar düzenlenerek kamuoyuna ve ilgililere duyurulmalıdır. Gazeteci dernekleri, medya kurumları gibi ilgili kurum ve kuruluşların ortaklığında gerçekleştirilebilecek bu gibi etkinliklerde, konuyla ilgili uzmanlar, editörler ve gazetecilerden sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine kadar farklı gruplardan insanlar bir araya gelebilmelidirler.
Alman medyası göçmen kökenli gençlerin oluşturduğu potansiyelin farkına varıp, önemini kavramalıdır. Medya kuruluşları yetenekli göçmen kökenli gençleri motive ederek, iş hayatına kazanmak için çaba harcamalıdırlar.
[20] MMB-Trendmonitor III/2005 - Multikulti zwischen Wunsch und Wirklichkeit Berufseinstieg und Beschäftigung von Migranten im deutschen Journalismus.
